18 Mart 2017 Cumartesi

Umut...


-I-



Bir anda kendimi,  kendi yolumun muhasebesini yaparken buldum.  Hesap tutar mı? İlla ki tutmaz. Umuda sarıl, hayal kırıklığıyla bırak; tekrar sarıl, tekrar bırak, daha sıkı sarıl, sen bırakmasan da o seni bırakır… Neticeye gelince, yaşamak dediğimiz, puslu mutlulukların ve iç çekişlerin insanı hep umulmadık anlarda yakaladığı yazık bir hadisedir sadece. 


Akşam bunları düşünerek eve gelirken baharın getirdiği toprak kokusu, tatlı serinlik yabancı değildi. Biliyorum benim beslendiğim tek güzellik geçmiş. Her yaraya merhem niyetine bir anı. İhtiyaç duyduğun anda düşüveriyor aklına geçmişteki bir an, bir his. Gözünü kapatsan o yerdesin işte. Şarkılar bu yüzden güzel, her mevsim bu yüzden heyecan verici.  Bizi ne bekliyor diye merak ederken her kalp atışı küçük bir anı.

Sıranın sana gelmemesi mümkün mü?
Okur, merakını hemen gidereyim mutlu son değil, sadece bir son…


Her çıktığım yolun sonunda şunu düşünürüm:
Gittiğin yola aldanıp yüzün hep karalara dönük sanma,
Elbet deniz çıkar karşına!
Bir zamanlar işte,
Sen karşıma çıkan denizdin.
Şu dünyayı yaşanılası kılan gizdin, umut gibi…
Gördüğün gibi;
Şiirsel bir aşk benimkisi,
Çalan bir kemanın yayı kalbime dokunur,
Saçının rüzgârda uçuşu bile yeter
Sözcüklerimi buluşturur…