14 Haziran 2021 Pazartesi

Rüya

Elimde bavulumla son otobüse yetiştim. Eğer yetişemeseydim, başka bir otobüse binmeye cesaret edemezdim. Verdiğim karardan o kadar emin değilim ki, ayaklarım geri geri gidiyor. Seçimlerimizle sınanıyoruz. Her yol ayrımını bir işaret sanıyor, sonra yanılıyoruz. İşte, seninle geldiğim bu yol ayrımında yanılmak istemiyorum.

Neden ayrıldığımızı hatırlayamıyorum. Gurur muydu, inat mıydı? Neyin nesiydi? Hayat bizi çağırıyordu, biz yan yana hayallerimizin peşine gidemiyorduk. Hayallerimiz ortak olamıyorsa hayatımız da ortak olamazdı tabi. Karşımızdakini kendine benzetme isteği, aşkımızın zulüm haliydi…

Yıllar bize öğretti, hayallerimizle de sevdiklerimizle de barışmayı; ama seninle barışamadık.

Birlikte daha cesur olunurdu, biz birlikte korkularımızdan besleniyorduk.

Sen, sonu vuslatla biten rüyamdın, uyanıkken hiç kavuşamadık…

Ne zaman ki seni daha az düşünür oldum, işte o zaman tekrar karşılaştık. Seni gördüğümde de sadece kaçmak istedim… Kalbimi avuçlarına bırakıp kaçmak…

Benden sadece bir gün istedin. Eskiye dönebileceğimize inandırabileceğin tek bir gün… Anılarımızı sığdırabileceğin tek bir gün… Yeter dedin, o bir gün, hiçbir şey değişmemiş gibi... Aramıza ne yıllar ne başka insanlar girmiş olur, biz oluruz… Sonra da sadece biz oluruz. “Bavul da kalsın bizimle,” dedin. Bu bavulla ya senin yanında kalacaktım ya da şimdi bindiğim son otobüse varacaktım…

Değişmişsin… Dinliyorsun beni…Eskiden senin bir dünyan vardı, ben o dünyaya uymak zorundaydım. Şimdi benim dünyamdasın. Sonu mutlu biten masallar gibi anlattıkların… Seninle aynı hayali kurmak… Bir okyanusa dalmak gibi gözlerinin mavisine dalmak… Sesin sıcacık, nefesin de… İmkânsız olduğunu bile bile bir an kapılıyordum sana, gerçekten, ramak kalmıştı… Ne zaman bu kadar kendinden emin, benden emin ve bizden emin oluverdin, şaşırıyorum. Oysa ben bu bavulla, başka birinden emin “Evet” demeye gidiyordum. Ben giderken çıkageldin…

Sen artık hazırdın, yanlış zamanda kaldın… Ben otobüste nefes nefese bir rüyadan uyandım…