Kitap
Okumanın Yazma Üzerindeki Etkisi
Kendimi bildim
bileli okuduklarımın etkisiyle bir yolculuğa çıkar ve hep şunu düşünürdüm:
Yazar bunları nasıl yazıyor, sözcükleri nasıl böyle bir araya getiriyor? O
gıptayla kıskançlık arasındaki ince çizgi var ya, işte o yıllardır benimle. Okudukça
yazmaya doğru bir istek, bir yol haritası beliriyor. Ben de o çizgide karar
verdim: Yazmalıyım.
Size sorsam hayaliniz
nedir? Bir roman yazmak mı, küçük bir hikaye? Karaladığı şiirleri biriktirenler
mutlaka vardır. Okumadan yazar olunur mu sorusu da burada cevap buluyor sanırım.
Ne tarz okuyorsak onu yazmaya yöneliyoruz. Yazmak istediğimiz tür neyse onu
okuyoruz. Söz konusu yazmak ve yazmayı geliştirmek olduğunda da öncelik
verdiğim ilk konu yine kitaplar oldu.
Edebiyat
dünyasına bakınca yaratıcı yazarlık konusunda sayısız kaynak bulabilirsiniz.
Kitap okumanın yazmakla olan o güçlü bağlantısı ve aynı zamanda önemli bir
koşulu olduğunu kabul etmek gerekir. Kendim gibi yazma tutkusunu hayata
geçirmeye çalışan herkes için kitap okumanın yazma üzerindeki etkisi nedir, kendimce
bir şeyler paylaşmak isterim.
Kitap Okumak
Yazma Beceresini Nasıl Geliştirir?
Yazı yazarken
ihtiyaç duyabileceğimiz en önemli yetkinliklerden biri dili kullanma
becerisidir. Kelime dağarcığının zenginliği, kendine has bir üslupla yazabilme bir
yazarın dil becerisini ortaya koyar. Kitap okumak bu becerinin kazanılmasında
büyük rol oynar. İyi olarak nitelendirdiğimiz, okumaktan keyif aldığımız
yazarları düşünelim. En önemli ortak özellikleri dile hakimiyetleridir. Hem
sözcüklerle dans eder gibi yazar hem de az ve öz şekilde en iyi ifade
şekillerini kullanırlar. İnce ince nakış gibi işlemiş deriz. Kitabın kurgusu ve
dil birbirine tutunmuş, bizi alıp götürmüştür. Peki bu beceri nereden geliyor,
anlaşılıyor ki okumanın yazma becerisi geliştirme açısından rolü çok büyük.
Kitap okumak, dilin tüm olanaklarına kapı açan önemli bir anahtardır.
“Okumak, kişinin kendi kafası yerine başka birinin kafasıyla düşünmesidir.” der Schopenhauer. Yazarken ihtiyaç duyacağınız empatiyi bu cümleyi düşünerek bulabilirsiniz. Kitapları ilginç kılan bir özellik de başka birinin gözleriyle görmek, başka birinin ayakkabısıyla yürümek, başka birinin aklıyla düşünmektir. Okumak, yazarken bakış açısını değiştirebilmenin etkili bir yoludur.
Okuma
Alışkanlığı Kazanmak
Yazarların
okuma alışkanlığına sahip olduğunu tartışmasız kabul edebiliriz. Herkes yazar
olabilir mi tartışılır; ancak yazar olmak için kitap okumak alışkanlıktan öte
bir yaşam biçimidir. Günlük rutinlerinin bir parçası olarak
kitap okuyarak yazmaya konsantre olabilen yazarlar vardır. Benim gibi okuduğu
kitapların yazarlarını ve alışkanlıklarını merak edenler bunu fark eder.
Günümüzün en
büyük eksikliklerinden biri olarak şikayet ediliyor: “Kitap okumuyoruz!”
Podcastler, sesli kitaplar, kitap özetleri hayatı ne kadar kolaylaştırıyor değil
mi? Ben burada çok çok şahsi önerilerde bulunabilirim: Elinize kitabınızı alın,
dünyayla iletişimi kesin ve okuyun. Cep telefonunuz, tabletiniz sizi uzakta bir
yerde beklesin, bir süre, gerçekten dayanabilirsiniz.
Okuma
alışkanlığı nasıl kazanılır, popüler bir konu olarak görülebilir. Kitap
okumanın faydaları sıralanırken sınav başarısı da dahil hayatın her
aşamasındaki ilerleme, okuma alışkanlığı ile doğru orantılı değerlendiriliyor. Ben
okuma alışkanlığı kazanmak için çabalamadım, okuma alışkanlığıyla kodlanmış
olarak doğduğuma inanıyorum. Çünkü ben hep okuyordum, okumak benim için hiçbir
zaman hobi olmadı. Bir iş gibi mesai yaptığımı söyleyebilirim. Keyfi, duygusu,
bıraktığı etki, bana katkısı, sadece beni ilgilendiren bir iş. Alışkanlık
sahibi olmak da çok kişisel durum. Şunu biliyorum, sizi etkileyen bir kitap
önünüze düştüğünüzde artık kapının diğer tarafına geçiyorsunuz. Yol uzun,
güzel, rengarenk, sonsuz. Yani sadece okuyun. Alışkanlık kendiliğinden geliyor.
Sevdiğiniz yerde, sevdiğiniz şarkıyla, sevdiğiniz kişiyle ya da evcil
hayvanınızla yan yana; otobüste, vapurda, trende ya da bir bankta… Nerede
isterseniz okuyun. Kaç dakika kaç sayfa düşünmeden, kendiliğinden nasıl
ilerliyor, şaşıracaksınız.
Bir Yazar
Adayı Neler Okumalı?
Okuduğunuz başlık
benim kendime en çok sorduğum sorulardan biri. Yazmak istiyorsam ne okumalıyım?
Schopenhauer cevabı veriyor yine: “İyi olanı okumak için kötü olanı hiçbir zaman
okumamayı insan kendisine düstur edinmeli: Çünkü hayat kısa ve hem zaman hem
dinçlik insan için sınırlı” ve “En iyi öğretmen iyi bir kitaptır.” Yazmak
isteyenler için Schopenhauer’u okuma listenize mutlaka alın dememe gerek
kalmadı sanırım:)
Okumak kadar ne okuyoruz, bence önemli bir konu. Her kitap, her yazı bir emek ve saygıyı hak ediyor; ancak zaman sınırlı. Kendi beklentimize uygun, bizim için çıtayı hep yükseltecek eserlere yönelmek gerekiyor. Şu yaşımdaki tecrübelerim diyor ki Türk Edebiyatı ve Dünya Klasikleri genç yaşta elden geçmeli ki tekrar tekrar okunabilsin. O kitaplarda geçen kelime dağarcığı, anlatım biçimi, üslup ve dönemi yansıtırken yarattığı farkındalık hiçbir yerde bulamayacağınız bir hazine, bir okul. Ayrıca farklı türde kitaplar okumanın da yazma üzerindeki etkisi yadsınmamalı diye düşünüyorum. Roman, öykü, şiir, deneme gibi farklı türde kitapları okumak bir yazarın yazma biçimini zenginleştirecektir.
Yaratıcı
yazarlık üzerine kitaplar, önce nasıl bir okuyucu olmak gerekir, örnekleriyle
yön verebilen kitaplar mutlaka baş ucunda yer almalıdır. Aklıma gelen ilk kitap
da Murat Gülsoy’un Büyübozumu: Yaratıcı Yazarlık kitabıdır. Yaratıcı yazarlığı,
yazmayı konu alan kitapları inceleme fikrinin bu kitapta okuduğum bir cümleyle
ortaya çıktığını söyleyebilirim. Yazar, edebiyatın yalnız yapılan bir sanat
olmadığını, paylaşılarak geliştirilen bir etkinlik olduğunu vurguluyor. Öğrendiklerimi
paylaşabilme ve bunu yazarak gerçekleştirme fikrinin beni cesaretlendirdiğini mutlaka
paylaşmak isterim.
Yazar
Adayları İçin İpuçları
Yazar
adaylarına öneriler dersem bilgilerim yetersiz kalabilir; ama kendi
okuduklarımdan, öğrendiklerimden beni motive eden tavsiyeler için bir derleme
yapabilirim:
·
Yazmak
için yetenekli olmak gerekmez, sadece yazmak gerekir. Doğuştan yaratıcı yazar
yoktur, yazma tutkusunu hayata geçirebilmiş yazar vardır. Belki de asıl yetenek
o tutkunun peşinde gidebilmek için inat etmektir. Jack London’ın kitabı Martin
Eden, bu inadın en güzel örneklerinden biridir, bana göre.
·
Nitelikli
eserler okumak, seçicilik de bence önemli bir ipucu. Zamanını iyi eserlere
ayıran okuyucular yazmak için iyi bir öğretmene sahip olurlar.
·
Çok
sık yazmak ve bunu içtenlikle yapabilmek iyi yazar olmanın yolları arasında
sihirli bir formüldür. Sabah işe gider gibi, dükkanını açar gibi yazmaya
başlamak. Her yerde okuduğum ortak nokta: Otur ve yaz!
Kesin olan bir
şey var: Yazarlık ve okuma ilişkisi yazmak isteyen herkesin karşısına çıkar.
Birbirinden ayrı düşünülemez. Siz de yaratıcı yazarlık, yazmak hakkında
kitaplar arıyorsanız; kitaplardan yazma ilhamı almak mümkün mü merak
ediyorsanız “Yazmak İçin İlham Veren Kitaplar” yazıma https://harmoniaes.blogspot.com/2025/06/yazmak-icin-ilham-veren-kitaplar.html ulaşabilirsiniz. Okuduğunuz her satır,
yazmak için bir sebep, bir adım olabilir.
Kaynak:
* Okumak, Yazmak
ve Yaşamak Üzerine, Arthur Schopenhauer,
* Büyübozumu:
Yaratıcı Yazarlık Kurmacanın Bilinen Sırları ve İhlal Edilebilir Kuralları, Murat
Gülsoy



Hiç yorum yok:
Yorum Gönder